28 Mart 2016 Pazartesi

Kuantum Kriptoloji’ye Geçiliyor

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin çok önemli açıklamalarda bulundu ve ulusal güvenlik alanında çok yakında “kuantum kriptoloji” teknolojisine geçileceğinin müjdesini verdi.

TBMM Milli Savunma Komisyonu’nu bilgilendiren Ergin, ulusal güvenlik alanında çok yakında “kuantum kriptoloji” teknolojisinin kullanılacağının altını çizdi. Bu sayede devlet adamları arasındaki telefon görüşmelerinin dinlenmesi de imkansız olacak.
Prof. Dr. Arif Ergin, çok yakında hayata geçirilmesi planlanan projeyi şu şekilde açıkladı:
“Kuantum kriptoloji denilen yeni bir alan ortaya çıktı. Fiber optik üzerinden aktardığınız fotonlar (bir birim ışık), ışık parçacıkları, birisi tarafından gözlendiğinde karakteristiklerini değiştiriyorlar.
Dolayısıyla, bu fotonlarla, kuantum kriptoyla yolladığınız şeyler üçüncü birisi tarafından görüldüğü anda yapısını değiştiriyor.
Böylece dinlenip dinlenmediğini anlayacağınız bir yapı var ve şu anda TÜBİTAK’ta Kriptoloji Enstitüsü içerisinde kuantum kriptolu cihazların üretimi deneysel boyutta gerçekleştiriliyor.
İnşallah önümüzdeki anahtar dağıtım sistemlerinde Türkiye’nin ana altyapılarından bir tanesi kuantum kriptolu iletim hatları olacak.”

‘Türkiye dünyada altı ülkeden biri”

“Dünyada kendi kriptoloji altyapısını çip bazı da dahil olmak üzere A’dan Z’ye üreten sadece 6 ülke var, bunlardan biri de Türkiye” diyen Ergin, “Sıralama olarak çok net bir şey söyleyemeyeceğim amaNATO’da hatırı sayılan birkaç ülkeden bir tanesiyiz” ifadelerini kullandı.

“Siber güvenlikte paradigma değişimi”

Siber güvenlik alanında alınan önlemleri de açıklayan Ergin sözlerine şöyle devam etti:
“Siber güvenlikte paradigma değişikliği yapmaya çalışıyoruz. Artık bu sahada özel sektörde pek çok oyuncu var. TÜBİTAK’ın bu oyuncuların sağlıklarını sertifikalandırma yoluyla takip eden bir yapıya çıkması gerekiyor. Türkiye’nin kendine has bir veri tabanı gelişecekse eğer, onun sıhhatini ve korumasını üstlenmek yine TÜBİTAK’ın siber güvenliği üzerinde olabilir. Dolayısıyla TÜBİTAK’ı merkezi planlayıcı bir role çekmeye doğru bir atılımımız var.”

Nedir Bu Kuantum Kripto?

Tarihin hemen her döneminde farklı şifreleme teknikleri kullanılmıştır. Fakat kriptografi alanındaki en önemli gelişmeler süper bilgisayarların icat edildiği son yıllarda yaşanmıştır.
Bugün kriptolarda kullanılan algoritmalar matematiksel olarak çözülebilmektedir. Kuantum kriptografi tekniği temel bir fizik kanunu olan Heisenberg’in “belirsizlik” ilkesine dayanmaktadır. Bu ilke ışığında fiber optik ağdaki bir “foton”un (bir birim ışık) kopyası çıkarılamıyor.
Kuantum kripto sistemlerindeki kodlama, fotonlar yardımıyla gerçekleşiyor. Kodlanmış fotona erişmemesi gereken birisi erişirse, foton polarizasyonunu anında değiştiriyor.
Çalınan bilgi kullanılamayacak hale geliyor. Fiber optik kablo üzerinden “kuantum kripto” uygulanarak gönderilen herhangi bir veri de çalınamıyor.
Bu sistem kullanıcı hatasına da imkan vermiyor. Bu sayede vericiyle alıcı arasındaki iletişim yüzde 100 güvenli bir şekilde gerçekleşiyor.